26 Şubat 2020 Çarşamba

Eskişehir Modern Müze


Eskişehir benim için çocukluğum, gençliğim, en güzel yıllarımın geçtiği yer demek. Ailemin büyük bir kısmının yaşaması sebebiyle çocukken her bayram soluğu orada alırdık. Hemen her yerini biliyorum desem yeridir. tabii üniversiteyi kazanınca şehirle ilgili sahip olduğum anılar da değişti. Şehirde daha çok zaman geçirmeye başladım, yeni yerlerini keşfettim. Benim okuduğum dönem 2000-2006 yılları arası yeniden yapılanıyordu, tramvay kazılar, adalar çevresi inşaat alanıydı. Şimdiki hali inanılmaz güzel olsa da eskiyi özlemiyor değilim açıkçası ne de olsa bir sürü güzel anım var.


                        Bu yılbaşında Eskişehir ziyaretimde yeni açılan Odunpazarı Modern müzeyi gezme fırsatım oldu ve tek kelimeyle bayıldım. zaten girişte mimarı sizi büyülüyor. Odunpazarı adını bulunduğu bölgede eskiden kurulan odun pazarından alıyormuş. Tarihi Odunpazarı Evleri de ahşap zaten. Müzenin mimarisinde de ağırlıklı olarak ahşap kullanılmış. Proje için Japon mimar Kengo Kuma ile çalışılmış. 




          Müzeye gezdikten sonra hemen arkasında yer alan cafeye oturup kahve içmek dinlenmek için ideal. Bu arada çayı çok lezzetliydi. Özellikle dışarda kar yağarken oturup çay eşliğinde karı izlemek çok keyifliydi. 






                      Müzede en beğendim bir kaç eseri de buraya bırakayım. 





               Özellikle son eser çok ilginçti. uzaktan bakınca yağlıboya tablo gibi görünürken aslında etiket ve toplu iğneden yapıldığını görünce şaşırdım. Sabire Susuz'a ait bu eserde sanatçı değişebilirlik ve taşınabilirliği kıstas almış. Resim sanatı kalıcılığı temsil ederken bu haliyle durağanlıktan oldukça uzaklaşmış. Toplu iğneler birbirinden çıkabilir, ayrılabilir veya paslanabilir.

              Eğer yolunuz Eskişehir'e düşerse yapılacak bir çok aktivitenin yanında mutlaka Odunpazarı Modern Müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin. 

25 Şubat 2020 Salı

Dümdüz Sorular Dümdüz Mim


DÜMDÜZ SORULAR DÜMDÜZ MİM

              Hayat yazıyor bloğunun sahibi canım Handan beni bu mime davet etmiş, ne de iyi etmiş. Dümdüz sorular, dümdüz mim. Gelelim sorulara ve cevaplara. Onunkini de okumak isterseniz http://hayatyaziyor.blogspot.com/2020/02/dumduz-sorular-dumduz-mim.html bu linkten ulaşabilirsiniz.

-          3 tane film önersen hangilerini önerirsin?

Joker, özellikle Joaquin Phonenix’in oyunculuğu için bile izlemeye değer. Bu yılın neredeyse tüm en iyi erkek oyuncu ödüllerini topladı. Rahatsız edici, karamsar ama izlemeye değer.

Baba (Godfather) uzun yıllar 3 saat izlerken sıkılırım diye kaçtım ama izleyince oyunculuklara, hikaye anlatım şekline hayran kaldım. Her şeyin çok hızlı değiştiği, sürekli ekranı aşağı  kaydırmak süratiyle görsel kirliliğe maruz kaldığımız bu günlerde uzun filmlere tam konsantre olup izlemek yorucu olabiliyor.

Inception ben lisedeyken Leonarda di Caprio Titanik filmiyle deyim yerindeyse fırtınalar estiriyordu. Bütün arkadaşlarım kendisine aşıktı ve tüm gün ondan bahsediyorlardı. Tabi zaman geçti ve Leo oyunculuk anlamında kendini kanıtladı. Oynadığı tüm rollerin hakkından geldi, defalarca Oscar’a aday olup nihayet heykelciği kucakladı. Benim için en iyi filmi hep Inception’du. Rüyalara girip bir fikrin tohumu atma, yeni dünyalar yaratma fikri çok cazip ama aynı zamanda çok korkutucu değil mi?

-3 tane kitap önersen hangilerini önerirsin?

              Kurtlarla Koşan Kadınlar başucu kitabım, defalarca açıp okumaktan sıkılmıyorum. Bence her kadının okuması gereken bir kitap.

              Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu- Haruki Murakami beni tanıyamlar iflah olmaz bir murakami hayranı olduğumu bilir. Tüm kitaplarını okudum ama favorim kesinle bu kitap. Onun yarattığı evrene hayal gücüne hastayım.

              Feminist Fight Club Jessica Bennet kadınların işyerlerinde yaşadıkları cinsiyetçi problemlere çözüm önerileri sunan bu kitabı yine herkesin okumasını çok isterim. Kitapla ilgili instagrama yazdım, bloğa da detaylı yazmayı planlıyorum.

-          3 tane dizi önersen hangilerini önerirsin.

Unbelievable – Netflix
Sex Education- Netflix
Chernobyl – HBO

-          3 tane şarkı önersen hangilerini önerirsin?

Kum Gibi- Hande Mehan, Cem Adrian. Zaten çok sevdiğim bir şarkıydı ama bu ikilinin yorumu çok güzel olmuş.
Adele- Million Years Ago. Şarkıyla ilgili Ahmet Kaya’nın Acılara tutunmak şarkısından çalıntı olduğuyla ilgili haberler çıkmıştı. Konuyla ilgili habere https://www.telegraph.co.uk/music/news/did-adele-really-copy-kurdish-singer-ahmet-kaya-with-million-yea/ ulaşabilirsiniz. Şarkının sözleri, melodisi beni inanılmaz etkiliyor.
       Gül Güzeli, Leman Sam. Çok hüzünlü değil mi?

-          Bugüne kadar gittiğin en güzel mekanlardan bir veya birkaç tane önerir misin?

Eskişehir Odunpazarı Modern Müze. Benim ailemin büyük bölümü Eskişehir’de yaşadığı ve üniversiteyi de orda okuduğum için çok severim. OMM kesinlikle gidip görülmesi gereken yerlerden biri olmuş. Mimarisi, içindeki eserler, cafesi her şeyiyle çok güzel. Gitmişken tabi odunpazarı evleri de görülmesi gereken yerlerden.




-          1 tane Youtube kanalı önerir misin?
Son zamanlarda en çok takip ettiğim youtube kanalı Flu Tv. Olmaz Öyle Saçma Tarih.

-          1 tane Instagram kanalı tavsiye eder misin?

Kadın hakları konusunda çalışan ve yazan Sebuka_com en severek takip ettiğim hesaplardan.