11 Ağustos 2017 Cuma

Çaresizlik

          Annemin annesi oldum sonunda. Sanki o küçük bir bebek ve ben ona sürekli ne yapması ne yapmaması gerektiğini söylüyorum. Bütün anne kız ilişkileri mi şekil değiştirir zamanla yoksa bizimki mi bozuldu anlamadım. Tek bildiğim artık bu durum çok canımı sıkmaya başladı. Bana annelik yapmadığı gibi ben ona annelik yapıyorum. 

 

          Geçen gece çok fazla içmiş kendini kaybetmiş bardan hiç tanımadığı bir adam onun telefonundan beni aradı gece saat üçtü. Hemen koşarak gittik Serdar'la. Bizimki ayakta duramıyor körkütük sarhoş. Hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım onu böyle görmekten. Zorla arabaya bindirdik yol boyunca konuştukça konuştu sürekli babamı kötüledi. Bitmedi babamla derdi yıllardır. Bunları tek nefeste söyledikten sonra sustu Esra.


          Babanla annen evli mi diye sordu Salih.


         Esra uzandığı koltuktan hafifçe doğrularak cevap verdi. Hayır evli değiller boşanalı yıllar oldu. 


           Ne zaman boşandılar? Sen kaç yaşındaydın boşandıklarında?

           Esra o günlere dönmek istemiyordu. Cevap vermeden uzun süre bekledi. Konuşmak için cesareti topladı boğazını temizledi 18 yaşındaydım ben boşandıklarında 17 yıl oldu dedi.

            Neden boşandılar sen nasıl etkilendin? Boşanmadan önce nasıl bir ilişkileri vardı?

            Bunları konuşmak zorunda mıyız?

            Evet konuşmak zorundayız.

            Konuşmasak.

            Emin misin konuşmak istemediğine.

            Evet. 

            Neden konuşmak istemiyorsun ne oldu seni bu kadar etkileyen? 

            Esra yine sessizliğe gömülmüştü. Salih'i bu durum sıkmaya başlamıştı artık. Her hafta terapiye gelmesine rağmen hala bir arpa boyu bile yol alamamışlardı. Konu her defasında babasına geliyor ama Esra tek kelime bile etmiyordu babası hakkında. Annesiyle boşandıklarını bile bu hafta yeni öğrenmişti. Duvardaki saate baktı seansın bitmesine beş dakika kalmıştı. Daha fazla zorlamanın alemi yoktu bir sonraki seansta bu konu hakkında daha çok zorlamalıydı. 

             5 dakikamız kaldı Esra söyleyecek başka şeyin yoksa bitirebiliriz dedi. 

          Genç kadın kımıldamadan uzaklara bakıyordu. Salih masasını toplayıp bir sonraki hastasının notlarını incelemeye başlamıştı bile.

         Esra ayağa kalktı hepsi benim suçum dedi ve arkasına bile bakmadan çekip gitti. Salih arkasından bakakalmıştı. 

            Esra anlatamazdı biliyordu kimseye anlatamazdı. O kadar pişmandı ki buraya geldiğine. Anlatamayacağını bile bile gelmişti yine de. Ne ummuştu ki? Kim yardım edebilirdi ona hiçkimse. Sokağa çıktığında temiz hava yüzüne çarptı. Derin derin nefes aldı. Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.  Elinin titremesini durduramıyordu. En yakın bara girdi ve kendine bir içki ısmarladı.


          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder