Yalnız
Yalnızım, yalnızsın, yalnız. Kelimeler defalarca tekrarlanınca anlamını
kaybeder farklı bir anlama bürünür ya Özgür de olumsuz kelimeleri anlamanı
kaybedene kadar defalarca söylerdi. Defalarca tekrar etmesine rağmen anlamını
kaybetmeyen tek kelime yalnızdı onun için. Şimdi de bu sonbahar akşamında işten
eve dönerken servisin penceresinden yağan yağmuru izlerken bir yandan da
kelimeyi tekrarlıyordu içinden. Yalnızım, yalnızsın, yalnız, yalınızım,
yalnızsın, yalnız, yalnızım, yalnızsın…….
durmadan Aklına takılan bir şarkı gibi defalarca tekrarlıyordu bu
sözcükleri anlamını kaybetmesini umarak. Ama ne kadar tekrarlarsa tekrarlasın
anlam hiç değişmiyordu.
Oflarak yaptığı işin saçmalığını
düşünüyordu. Yorgun geçen günü unutmak için kulağına kulaklığını taktı biraz
müzik dinlemek iyi gelirdi her zaman. Kafasını cama dayadı, gözlerini kapattı
ve bir saatlik de olsa başka bir yerde, başka birinin hayatını yaşadığını
düşlemeye daldı. Başka biri olarak dünyaya gelse acaba hayatı nasıl olurdu. O
zaman her şey farklı olabilir miydi? Yine aynı hataları yapar mıydı, yanlış
yollara sapar, kendini kaybeder miydi? Bazen gazeteler ilan vermeyi düşünürdü
“Kendimi kaybettim hükümsüzdür” şeklinde. Hoş ilanlarla kendini bulabilir miydi
ki? Bir an gözlerini açtı ve serviste
her gün sabah akşam birlikte yolculuk ettiği ama kimseyi tanımadığı tamamen
kendine yabancı insanlara baktı. Hepsi ne kadar farklıydı. Herkes farklı bir
dünya. Kimi yorgunluktan bitkin düşmüş
koltukta uyuyakalmış, kim telefonla konuşuyor, bazıları ise hiç yorulmamacasına
hararetli hararetli konuşmaya dalmış. İnsanlar her gün gördükleri insanlarla ne
konuşulurlar bu kadar diye düşündü. Kendi sessizliğine inat bazıları çok konuşkandı.
O genelde her şeyi suskunluğunla anlatmayı sevenlerdendi. Sessizlik ona göre
her şeyin ilacıydı.
Etrafında bakındıktan sonra tekrar kendi hayallerine daldı. Uzun
zamandır. Kendi hayatını yaşamayı unutmuştu. Kendini silmiş, yabancılaşmıştı.
Hayalinde bir insan yaratmış kendi olmak yerine o insan olmayı seçmişti.
Hayalindeki kişi çok mutlu, çok güzeldi. Asla yanlış karalar vermez, yanlış
yollara sapmazdı. O gün neler yaşamışsa hayalindeki kişi de ona benzer olaylar
yaşardı büyük bir farkla. O asla hata yapmaz, yanlış kararlar vermezdi. Her
zaman doğru kararlar verip mutlu olurdu. Hayalinde kendinin olamadığı bir insan
yaratmış kendi yaşayamadığı hayatı, olamadığı insana yaratıyordu. Tıpkı küçük
kız çocuklarının bebeklerle yaptığı gibi. Kız çocukları için bebeği neyse onun
içinde yarattığı karakter oydu. Olmak istediği ama olamadığı, onun
gerçekleştirmeye cesaret edemediği hayallerini gerçekleştiren kişiydi o. Uzun
zamandır bu böyleydi. Gerçek hayattan vazgeçmiş hayal aleminde yaşıyordu.
Hayatının ipleri elinden kayalı uzun zaman olmuştu.
Yol boyunca hayal kurdu Özgür. Gitmek isteyip gidemediği maceralar atıldı
bugün. Adını aksine çok mahkumdu
aslında. Kendi kendinin tutsağı olmuştu. Otobüsün evinin gelesiyle hayal
aleminden yarın buluşmak üzere vedalaştı
ve bir süre de olsa gerçek hayatına doğru yol aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder