28 Ocak 2019 Pazartesi

Güzellik Algımız

Bu günlerde toplumda genel geçer kabul edilen güzellik algımız üzerine çokça düşünüyorum. Neden belirli kriterleri sağlayanlar güzel kabul edilirken diğerleri bu çemberin dışında kalarak çirkin ilan ediliyor? İlla ki güzel olabilmek için büyük badem gözlere, sivri çeneye, Hollywood yanak denilen yanak şekline, kalın kaşlara, uzun saçlara, iri dudaklara, çıkık elmacık kemiklerine mi sahip olmak gerekiyor? Bende bunlardan hiçbiri yoksa ve halimden oldukça memnunsam ne olacak? Son zamanlarda fark ettiyseniz güzel kabul edilen kadınların çoğunda yukarıda saydığım özellikler mevcut ve hepsi istinasız birbirine benziyor ve bir nevi hepsi küçük Kim Kardashian kopyası gibi dolanıyor ortalıkta. Bu normal mi? Bence olmamalı.

Hepimiz farklı dış görünüşlere, farklı özelliklere sahibiz ve birbirimizden farklıyız. Bu kadar faklıyken aynı olmaya çalışmak neden. Anlam veremiyorum. Tüm çaba daha güzel olmak uğruna mı? Tüm ameliyatlar, çekilen acılar, iyileşme süreci, ayna karşısında makyaj yaparken geçirilen saatler, kuaförde harcanan zaman. Oysa en güzel olan doğallık değil mi? Kendi burnundan rahatsız olmayı ne zaman öğrendim, kim söyledi sana sarı saçın çok yakıştığını, kim söyledi ince dudak çirkindir diye inanma hepsi yalan.

Önemli olan insanın kendi bedenini bir bütün olarak kabul edebilmesi ve onu sevmesi olduğunu düşünüyorum. Bunun için kafamıza yerleşmiş tüm kalıpları bir kenara bırakmalıyız. Bildiğimiz tüm gerçekleri unutup baştan başlamalıyız belki de. Gelecek nesiller için daha çok endişeleniyorum. Geçen gün serbest yazarken konudan konuya atladığım sırada birden küçükken anneme sürekli olarak ben büyüyünce burnuma estetik ameliyat yaptıracağım, hiç sevmiyorum dediğimi hatırladım. İşin ilginci bunu her fırsatta söylüyordum ve annem sürekli yaptır kızım diyordu. Bırak sosyal medyayı internetin bile bulunmadığı doksanlı yıllarda büyümüş bir kız çocuğu neden sürekli büyüyünce estetik ameliyatı olmaktan bahseder. Burnum çirkin mi hayır, büyük mü hayır. Zaten sorun o değil. Belki annemin hayır kızım gerek yok sen zaten güzelsin demesini bekliyordum belki gerçekten birileri burnumla dalga geçmişti bilmiyorum ama bildiğim bunu yıllarca söylediğim. Büyüdüm unuttum, kendimi, bedenimi sevmeyi öğrendim. Saçımı bile boyatmadın. Beğenmediğim yerlerim yok mu var ama onları öyle kabul ediyorum. Bedenimin bir parçasını değiştirmeyi hiç düşünmedim. Peki bu kadar yoğun sosyal medya bombardımanı arasında çocuklarımızı nasıl koruyacağız. Daha küçücükken başlıyor bebeklerle güzellik baskısı, incecik belli, büyük göğüslü manken gibi bebekler güzel olmalısın algısını veriyor kızlara. Güzel değil kusursuz olmalısın. Medya tarafından verilen imaj bu. Daha çocuk olmadan küçük kadın olmaya çalışılıyor. Bu konuda beden olumlama çalışmaları yapılsa da toplum olarak kafa yapımızın değişmesi gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder